RNA Dünyası Hipotezi

Genetik bilgi DNA’da saklanır, RNA’ya kopyalanır ve RNA aracılığı ile proteinler oluşturulur. Peki yaşamın başlangıcında ilk hangisi vardı? DNA mı, RNA mı, protein mi? 1986’da Walter Gilbert bu soruya bir yanıt geliştirdi: RNA Dünyası Hipotezi. Bu hipotez, DNA’nın RNA’dan evrimleştiğini savunur. Hipotezin dayanakları şu şekildedir:

  1. RNA molekülleri, proteinler gibi katalitik işleve sahip olabilir. Bazı yüksek derecede özelleşmiş RNA molekülleri çeşitli reaksiyonları katalizleyebilir.
  2. RNA molekülü genetik bilgi içerir. Mesela retrovirüsler hala genetik bilgilerini saklamak için RNA’yı kullanırlar.
  3. RNA’lar başka faktörlere ihtiyaç duymadan kendilerini çoğaltabilir. Ribozimler RNA ligasyonunu veya RNA zincirine nükleotit eklemeyi sağlar. Bugün bile DNA’nın çoğaltılması için RNA’nın yardımına ihtiyaç duyulmaktadır.
  4. Bugün pek çok hücresel proses, kodlanmayan RNA’ların işlevine ihtiyaç duymaktadır. Ki bu RNA’ların ribozimler gibi fonksiyonları bulunmaz.

Tüm bunları bir araya getirince antik RNA dünyasının basit moleküllerden kompleks organizmalara geçişte var olabileceği düşünülür.

Kaynak: Gunter Meister (2011), RNA Biology: An Introduction. Wiley-VCH.